top of page

- GÖKBİLİMCİLERİ VE

  • Yazarın fotoğrafı: Muhammed Mehdi
    Muhammed Mehdi
  • 20 Tem 2022
  • 3 dakikada okunur

- KOZMOGRAFYACILARI TERS KÖŞEYE YATIRAN HAKİKAT!

- DÜNYA GÜNEŞİN ÇEVRESİNİ DOLAŞMIYOR!

BURSA/(GMP)- 1500 Yıl önceki insanların anlayışıyla ve şimdiki zaman anlayışına hitap ettiği Cenab-ı Hakk tarafından bildirilen Kur'an-ı Kerim'in, bugünümüze hangi konularda destek olduğu merak edilirken, Kur'an-ı Muciz-il Beyan'ın Ahir Zamana Bakan Hakiki Tefsiri Risale-i Nur'a talebe olan Umut Asma;

Kainata dair sırlar konusunda sadece somut delillere okey veren materyalist felsefede tekamül etmiş ve "görünüşte kalaba ancak hakikatte yapayalnız" yaşatan Seküler yaşam biçimini kendine tarz edinmiş Allah'ın şaşkın kulları ve Frenk'e özenen günümüz insanlarına: akıl nizam ve mantık çerçevesi içerisinde 'teyit edilebilecek' hayret veren gerçekleri sunar..

Evren ve uzay ile ilgili teknolojik çalışmalar yapan ecnebilerin, yanılmalar ve kasten yalan açıklamalar yapması sebebiyle insanları felsefe yapmak zorunda bırakan ve çıkmaza götüren bilim adamlarının yanlış yönlendirmelerine; KUR'AN'ın güneş gibi parlak hakikatları, Mucizevi olarak ihtiyaca binaen yeri zamanı geldiğinde (ŞİMDİ) imdada yetişerek, akıl terazisinin bir küfesine bu hakikatı diğer küfesine malum filozofların teorilerini tartılmaya bırakıyor ve imtihan sırrına uygun tebliğ ile akla kapı açtırıp tasdik etmeyi AKILIN KUMANDANI kalplere bırakılıyor.

İşte hakikatler:

1: Dünya sadece kendi ekseninde dönüyor. Kendi başına güneşin etrafında turlamıyor. Güneşin çekim alanında bulunduğundan (fiziki olarak) GÜNEŞ ile beraber güneşin kendi ekseninde dönüyoruz. Bu ise bize her ay gece görebileceğimiz burçları oluşturan takım yıldızlarının seyrine imkan sağlıyor.

Dünyanın güneşin etrafında elips doğrultusunda bir hat çiziyor teorisi ise; güneşe bakan dünyanın, bombeli kısmı olan ekvator çizgisinin güneşe paralel sabit uzaklıkta tam tur görevini yaparken, "cam bir çatıyı andıran 7 tabaka şeffaf muhafaza altında" gözlem noktasından bakılmak istenen bölgeye nazar edildiğinde tıpkı bardaktaki suya kalem batırıldığında kalemin kırık görünmesi gibi ekvator çizgisinden hariç yerlere kurulan gözlem evleri hatalı ölçümler vermektedir.

2 : Yerçekimi olmayan uzaya çıkıldığında aslında halâ çekim alanında bulunan astronotlar, Kur'anda bildirilen 7 tabakanın içinde bulunmaktadırlar. Zira bu çekim alanının dışına çıkılmış olsaydı, başdöndürücü hıza sahip dünyanın dönüşü ve güneşle birlikte fezadaki seyehatına yetişebilmesi mümkün olmazdı.

3 : Diğer gezegenlerin güneşin etrafında turluyor sanılmaları ise; dünyadan gözlenen apaçık bir göreceli zamanın ispatıdır. Zira dünyanın kendi ekseninde tam turu hakikatte 1 saniye iken, yeryüzünden hissedilen 24 saatlik süre, diğer güneşten bize göre daha uzak mesafede bulunan gezegenlerdeki zaman akış orantısının daha yavaş hissetmemize, dünyaya göre güneşe daha yakın gezegenlerin ise bizden daha hızlı hareket ediyormuş gibi görülmesi ve hissedilmesine olanak sağlamaktadır. Buradaki kullanılan ölçüm cihazları tıpkı bir gözlük kullanmak gibi bu dünya görüş standartlarına göre kurulan teleskop ve radyo frekanslarıdır.

4 : Nasıl ki; hayatın zaman akışını tarif eden bilge yaşlı insanlara sorulsa; A'dan Z'ye hayatın uzunluğu ne kadardır? Cevapları: bir an yada bir seyyale kadardır derler.

İşte biz, güneşe yakın gezegenlere baktığımızda bizden daha hızlı akan bir zaman, güneşe bizden daha uzak duran gezegenlere baktığımızda bizden daha yavaş akan bir zamanı müşahede ediyoruz.

AKŞAM NAMAZLARINDA OKUNMASI SÜNNET OLAN (FAKAT AHİR ZAMANDA BU HAYATİ İKAZI İÇEREN 2 AYET PAS GEÇİLEREK SON 3 AYET OKUNAN GÜNÜMÜZDE) HAŞR SURESİNİN SONDAN 5 VE 6. AYETLERİNDE BEYAN EDİLEN; BİZ BU EMANETİ DAĞLARA TEKLİF ETTİK DE EMANETİN HAŞYETİNDEN DAĞLAR TİTREDİ. BU EMANETİ INSAN YÜKLENDİ. HİÇ CENNETLİKLERLE CEHENNEMLİKLER BİR OLURMU? MEALİNDEKİ BELİRTİLEN HAŞYETTEN KASIT: BİLİM İNSANLARININ SON BİRKAÇ YÜZYILDA FENNEN KEŞF ETTİĞİ GÜNEŞ YÜZÜNDEKİ İKİ BÜYÜK SİYAH LEKELERİN; GEÇMİŞ VE GELECEĞİ BİLEN ALİM-UL MUTLAK CENAB-I HAKK'IN KALÛ BELADA İKEN BİZLERE GÖSTERDİĞİ CEHENNEM ÇUKURLARIDIR.

Bize göre geçmiş ve gelecek zaman, içinde bulunduğumuz fanus için geçerlidir. Dünya fanusunun hemen dışında zamanın hızlı veya yavaş akması müşahe edilirken imtihan sırrına uygunluğu tıpkı "Güneşin bize bizden daha yakın olduğu halde biz güneşe çok uzağız" örneğindeki gibi, zamanın icad edilmesi sadece biz akıl sahibi insanlara "Yoktan var olma" konseptinin bir bakıma perde arkasını biz Akil Müslümanlara gösterilirken, Onsekiz bin Alemin yaratıcısı Cenab-ı Mevĺa; VAROLUŞ FELSEFESİ UYDURARAK MÜSLÜMANLARIN KAFALARINI KARIŞTIRMAYA NİYETLENEN DİNSİZ FİLOZOFLARIN KARŞISINA, KENDİ RAİYETİNDEN ASKERLERİ GÖNDERİR, İNANAN KULLARINI KURDA KUŞA YEM ETMEZ.

AKIL TERAZİLERİNDE EŞİTLİĞİ SAĞLAR HER KOYUNU KENDİ BACAĞINDAN ASTIRIR.

Allah'ın ism-i Azam olarak anılan;

FERDUN: ALLAH BİR FERD'DİR.

HAYYUN: MUTLAK HAYAT SAHİBİ.

KAYYUMUN: BİZE VERDİĞİ HAYATI KENDİ KUDRETİYLE HARİÇTE TUTAN.

HAKEMUN:ZAMANI İCAD EDEN.

ADLÛN: YARATMADA, İMTİHANDA, CEZA

VE MÜKAFATTA ADİL.

KUDDUSÙN: TERTEMİZ. (BU İSMİN İHTİŞAMINI NAMAZ ABDESTLİ IKEN BU İSMİN HAKİKATINI TEFEKKÜR EDENLER ANLAYABİLİR.)

-Bediüzzaman hazretlerinin, Şems Suresindeki Güneş Sistemi ile alakalı ayetleri, iradelere müdahele etmeden imtihan sırrına muvafık Kur'an'ın düsturlarıyla memur olduğu tefsirden bir iki bölüm:

"Sâni'-i Hakîm, işlerine esbab-ı zahiriyeyi perde ettiğinden, cazibe-i umumiye namında bir kanun-u İlahîsiyle sapan taşları gibi seyyareleri Güneş'le bağlamış ve o cazibe ile muhtelif fakat muntazam hareketle o seyyareleri daire-i hikmetinde döndürüyor ve o cazibeyi tevlid için Güneş'in kendi merkezinde hareketini zahirî bir sebeb etmiş.

Demek لِمُسْتَقَرٍّ manası:

ف۪ى مُسْتَقَرٍّ لَهَا لِاِسْتِقْرَارِ مَنْظُومَتِهَا

yani, kendi müstekarrı içinde manzumesinin istikrarı ve nizamı için hareket ediyor.

Çünki hareket harareti, hararet kuvveti, kuvvet cazibeyi zahiren tevlid eder gibi bir âdet-i İlahiye, bir kanun-u Rabbanîdir.

Sözler - 393

Hattâ hiçbir sebeb-i azl bulunmazsa, şimdilik küçük, fakat büyümeye yüz tutmuş yüzündeki iki leke büyümekle, Güneş yerin başına izn-i İlahî ile sardığı ziyayı, emr-i Rabbanî ile geriye alıp, güneşin başına sarıp "Haydi yerde işin kalmadı der, Cehennem'e git, sana ibadet edip senin gibi bir memur-u musahharı sadakatsızlıkla tahkir edenleri yak" der.

اِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ

fermanını lekeli siyah yüzüyle yüzünde okur.

Sözler - 117


 
 
 

Comments


Yazı: Blog2_Post

05323366591

©2022, Zülfikâr of the Ali tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page