top of page

- VAHİD-İ EHAD - 1 OLAN ALLAH

  • Yazarın fotoğrafı: Muhammed Mehdi
    Muhammed Mehdi
  • 20 Tem 2022
  • 4 dakikada okunur

GÜNEŞİN OKYANUS ÜZERİNDEKİ SU KABARCIKLARINDA HER BİRİNDE AYRI AYRI TAM TECELLİ ETMESİ YANİ ORDA BELİRMESİ, GÜNEŞİN HARİÇ BİR YERDE VASITASIZ ORADA YANİ KABARCIKLARIN HER BİRİNDE GÖRÜNMESİ GİBİ ALEMLERİN RABBİ ALLAH 1001İSMİNİN TECELLİSİNİ HER BİR İNSAN ÜZERİNDE GÖSTERMESİYLE VAHİD; TEK GÖRÜNÜR OLMASI CİHETİYLE EHAD'DIR.

- ALLAH BİZİ KENDİ SURETİNDE YARATTI DİYENLERE CEVAP !

Allah'ın insanları yaratmasındaki 'büyük jest', başlıkta belirtilen fikre yakın olmasındandır. Şöyle ki; Allah'ın (cc) Mutlak yani devamlı olan isim ve sıfatlarının, kulları olan insanlarda tam cereyan etmesidir.

Ayetlerde belirtilen BASİR SEM'İ KELÂM (konuşan duyan ve gören) isimlerinin insanlarda olması, HAFİZ KADİR KUDRET (hafıza güç ve kuvvet) gibi büyük isimlerinin tecellilerini kullarında yansıtması, Rahman ve Rahim isimleri ile donatması, ez cümle; Görünen ve görünmeyen 1001 ismini kullarında Mukadderatı belirlenmiş bir vakte kadar insanın emrine vermiştir.

Buradaki ikramların bahşedilmesinin en büyük hikmetlerinden biri ise, tüm bu isimlerin toplandığı insanoğlu; kendisine verilen bu istitadlarla Rabbini tanıması içindir.

Örneğin bir hayvan, Rabbisini sadece rızk gönderen bir sahip olarak bilir, hatta bundan 'bize göre' haberi bile olmaz. Halbuki yeryüzünde kımıldayan hiç bir canlı yoktur ki rızkı Allah'a ait olmasın. Hatta hiçbirsey yoktur ki O'nu hamd ile tesbih ediyor olmasın.

Elhasıl; insanları en yüksek kapasitede yaratan ve bu yaratıcılığını ve Uluhiyyetini (ilahlığını) hakkıyla anlayacak akıl ve zekada insanı yaratan Rabbülalemin; Kendi zatını göstermeden "isimlerinin sanatlarını ve sıfatlarının yüceliğini" kainat tablosunda sergilerken, akıl, zeka ve hayal gücü sahiplerine örnek olarak gönderdiği Peygamber efendimiz aleyhisselatu vesselamda, bu isimlerin en mükemmel tecelli etmesi; aslında bu kainatın varoluş sebebini tamamlamıştır.

Allah'ın ŞANI YÜCE olduğu içindir ki, Habibi Resul-u Ekrem'i alemlere rahmet olarak göndermiş, O'nu seven ve O'na uyanları kendine mahbub yapmıştır.

- İŞTE ALLAH

- İŞTE İNSAN

DENİZ ÜZERİNDE BELİREN KÖPÜKLER YA DENİZE GERİ DÖNER YADA BUHAR OLUR KAYBOLUR. ALLAH DENİZ, İNSAN İSE KÖPÜKTÜR.

O KÖPÜK GELDİĞİ YERE AİTTİR ANCAK ISKARTADIR.

İŞTE, İNSAN KARANLIKTA KALAN BİR POSADIR. VE YERİ EBEDİ KARANLIKTA KALMAKTIR.

BU KARANLIKTAN GELEN VE EBEDİ KARANLIĞA GİDEN POSA HÜKMÜNDEKİ ALLAH'A AİT CAN PARÇALARI, TEKRAR AİT OLDUĞU YERE DÖNMESİ İÇİN BİR PAZAR OLUŞTURULDU. BAŞKA BOYUTTAKİ SEVGİLİSİ MUHAMMED ALEYHİSSELAMI O KÖPÜKLERİN SEVİYESİNDE YARATIP GERİ DÖNMEK İSTEYENLERE BİR AYNA YAPTI. Kİ O (S.a.v.) İSE ALLAH'IN EN PARLAK BİR AYNASIDIR.

EĞER, PEYGAMBER DENİLEN ALLAH KATINDAN GELEN REHBERİ DOĞRULTUSUNDA KENDİLERİNİ ALLAH'A AİT HİS EDERLER VEDE İSPATINA CALIŞIRLARSA, KARANLIKTAN ÇIKIP AYDINLIĞA KAVUŞMUŞ OLUR.

YOKSA; BİR MASTURBASYONDA 20 MİLYON CANLI SPERMİN KARANLIĞA GİTMESİ GİBİ; GİTSEYDİM KARANLIĞA DER:: CEHENNEME MÜSTEHAK OLAN KALU BELA'DA SÖZ VERMİŞ KALLEŞ.

Bil ki; Allah'tan başka ilah yoktur.

_Muhammed suresi 19. ayet_

- ALLAH BİZDEN NE İSTİYOR?

BURSA/(GMP)- Topraktan gelen gıdalarla yetişen ve büyüyen insanın, gaibden verilen akıl mekanizmasını çalıştıracak rehber olan anne ve babanın öğretilerine ışık tutacak olan Kuran-ı Kerim'in türkçe bir tefsiri "Risalei Nur Sözler" bu sorunun cevabını tam vermiş.

Nasıl ki bir binanın çimentosu Bursa'dan demiri Karabük'ten kumu Eskisehir'den elektriği İstanbul'dan gelen çeşitli materyaller ile inşa edilir. Aynen öylede; bir insanın vücudunu oluşturan azalar yeryüzüne serpilmiş olan elementlerin bitki ve hayvan süzgecinden geçip midede 4 ayrı süzgeçten geçtikten sonra hücreler vasıtasıyla bütün azalarımız inşa edilir, gözle görülmeyen his, akıl, duygu ve ruhu da Yüce Yaratıcı Zül-Celal-i vel-İkram Allah tarafından bu insan yaratılışında fıtratına derç edilir, konur.

İnsan kainata göre küçücük görünsede, nasıl ki koca bir ceviz ağacının en sonki aşaması olan ceviz meyvesi; o koca ağacın varoluş gayesidir. Tıpkı bunun gibi, koca kainat ağacının en uçtaki meyvesi ve varoluş gayesi; insan meyvesini vermesidir. Bir saksıya ekilen bir biber çekirdeğinin sanki o saksıdaki toprak o biberi yetiştiriyor havası gözüksede, bir sihirbazın abraka dabra derken bir perde kullanması gibi o biberi yetiştiren Allah, o toprağı bir perde yapmıştır. Ancak canlı bir perde ki; imtihan sırrı bozulmasın ve toprağında bu meyvede bir tuzu olsun.

Hulasa-tul hulasa; koca bir kainatı insanın varolması için yaratan ve kudreti ezeliyesinden "Hayy" ismi ile can veren Allah, bu özgür iradeli insanların, Cadde-i Kübra denilen İslamiyet yolu otobanında direksyonu sabit tutmasını emreder. Sağa sola direksyonu kırarsak başımızı bariyerlere vururuz. Eğer tam kırarsak tepe taklak oluruz. Buradaki maksattan hasıl olan konu; İslamiyet dininin yeryüzüne uygulayıcısı olan Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa Aleyhissalatu Vesselam'ın gösterdiği otobanda yol almamızdır. İnsan nefs sahibi olduğu içindir ki direksyon biraz sola çeker. Tevbelerimizi yapıp tam yol ileri gidelim ki ebediyete muvafık bir hal kesb edelim.

Elhasıl; cinsel birleşme esnasındaki yaşanılan hazzı icad eden Cenab-ı Hak; BU DUYGUYU HELAL DAİREDE YAŞAMAMIZI EMİR EDİYOR. Eğer bu konuda bu emire uymazsak şöyle bir fotoğraf ortaya çıkıyor; Allah güç ve kudretiyle dünyayı güneşi yıldızları döndürüyor, oksijen ile insanları besliyor ve bunun karşılığında insan kendi nefsinin hatırına bu akıl almaz maliyeti; sufli (alçakça) hislerine menşei yapıyorsa, işte bu büyük küstahlıktır. Kaldı ki bu dünyada bile cezası (şeriata göre) insanların gözü önünde sopayla dövülmektir. Ahiretteki cezasını buna kıyas edebilirsin.

-ŞİDDETİ ZUHURUNDAN GİZLİ

Her bir Çiçek ve Süngü'nün kim için yaratıldığı soran bir seyyah,: Alemlerin Rabbi Allah (cc), tüm bu çift (dişi ve erkek) yaratılan ve nesillerinin devamını sürdürmeleri için konulan ve ücret-i cüz'iye denilen çiftleşen her iki cinsin orgazm hazzını icad eden Cenab-ı Hakk, KENDİSİNİ yarattıklarına göstermek isteğini, her bir yarattığının duyuları ile bir birine gösteriyor.

Kainatta cereyan eden akıma bakıldığında peşin ödenen hazzı alan insanoğlu, doğumkontrol adı altında "nesil sürdürme olmadan" sadece ödülün peşinde koştuklarında, Rabbinizin Kızgınlığın Şiddetinin zuhur etmesine ramak kaldığını açıkça müşahede ederler.

- DEV PRODÜKSYON!

- YÜZ YILIN FARKINDALIĞI!

BURSA/(GMP)- Dev bütçeli örneğin 20 Milyon Dolar masraf edilen ve hazırlanan bir filmi 10 TL'ye izleyen bir seyirci, elbette ki o filmin yapımındaki ulaşılması gereken en son neticedir. Yani o masrafdan ve emekten hasıl olan maksat; seyirciye ulaşıp kayıtlı bir zaman içerisinde (1.5 saat ortalama) görsel ve duygusal haz verip bunun karşılığında bedelini tahsil etmektir.

En uzun süren görsel ve duyguların yaşandığı zaman dilimi olan insan hayatı; elbette bu aldığı hazzın bedelini ödemek zorundadır. Nasıl ki para olarak masraf edilen sinema bütçesinin en sonki hedefi para tahsil etmektir. Aynen öylede Milyarlarca yıl süren kainatın yaratılışındaki en son hedefin insanlara çıkarılan faturası bu bedeli "zaman" ile ödemektir.

Örneğin; sabah kahvaltısını yaptıktan sonra güneşin ışığıya etrafta olup bitenleri izlemek, kuşlara ağaçlara bakmak ve öğle vaktine ulaşmak! İşte sabahtan bu yana geçen 5 veya 6 saatlik seyran etmenin bedeli 15 dk süren öğle namazını kılmaktır.

Nasıl ki sinema salonunda parayı peşin verdiğiniz için kasıla kasıla filmi izlersiniz; tıpkı bunun gibi, öğle namazından sonra ikindiye kadar keyifle kainat içinde cereyan eden olup bitenleri izlersiniz. Bu; çiçek olur güzel bir dost olur, keyfinize kalmış.


 
 
 

Comentarios

No se pudieron cargar los comentarios
Parece que hubo un problema técnico. Intenta volver a conectarte o actualiza la página.
Yazı: Blog2_Post

05323366591

©2022, Zülfikâr of the Ali tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page